;

Ece ile daha büyük ve daha ucuz bir market keşfetmiştik. Biraz uzaktı ama yürüme mesafesiydi yine de. Poşete ekstra ücret alıp, şu çevreye zararsız olanları 50 cent'e veriyorlardı. İnsanlar boş sırt çantasıyla gelip alışverişlerini sırt çantasında tamamlıyordu. Ben de çok bir şey almam diye düşünüp, gezme maksatlı gitmiştim bir gün. O kadar sıcaktı ki üzerimdeki askılı bile fazla geliyordu bir de çanta taşıyamazdım zaten. Birkaç gereksinimi alıp, ucuz olduğunu tekrar vurguladıktan sonra bunu gördüm. Dondurma sonuçta ne kadar kötü olabilir ki dedim. Fiyat etiketi yoktu, genelde her ürünün fiyatı üzerine yapıştırılırdı ama dolapta diye sanırım buna yapıştırmamışlardı. Yine kendime dondurma olduğunu hatırlattım, ne kadar pahalı olabilir diye düşündükten sonra kasada 9küsür euro olduğunu öğrendim ama bir daha dedim 'Dondurma bu! Ödenen her ücret kutsaldır.' Eve gidince ilk işim tadına bakmak için bir kaşık almak olacaktı. Yaz boyu yeter demiştim. Sonrasında eve gidip bitirmem ile yenisini almam arasında 1 gün var. Evet! Çok lezzetli çünküü! Hatta Ece'ye usülen ikram ettiğimde 'yok yemicem şimdi' dediği için, Ege'nin de karamele alerjisi olduğu için buradan ikisine de teşekkür ediyorum. Ve gecenin bu vakti, kışın ortasında, başka bir ülkede özlemini çekiyorum buram buram. Resmi ararken migrosda var tarzında bir şeyler gördüm. Yarın gidip bakacağım. Lütfeen olsun. Noluuur olsun. Şimdi olmasa da en azından yazın olsuun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder