Şimdi arka arkaya verilen iki haberden bahsetmek istiyorum. Sadece aktaracağım ve içimden gelen yorumları yutacağım.
Öncelikle malum günün haberi ilk yerli uydumuz Göktürk-2 uzaya gönderilecek ve bunu bakanlar ODTÜ'den izleyecekler. Buradan sonra ODTÜ'lülerin illa ki bir zıpırlığı olur diye binlerce polis, eğitimli köpekler saatler öncesinden barikat kuruyorlar. Beklenen oluyor eğitim ile ilgili karşı çıkışları(ki konuyu bilmiyoruz asıl olay başka) oluyor ODTÜ'lülerin ve zaten hazırlıklı olan polis, hiçbir uyarı yapmadan gaz bombalarını atıyor. Muhabir sunarken 'gel İbrahim geel' diye bağırıyor, kameramana bir şey olmasın diye. İbrahim kaçarken kamerasına takılan görüntüden, gazdan etkilenen bir gencin diğer arkadaşları tarafından kaldırılıp taşındığını görebiliyoruz. O sırada konferans salonuna giren, arkada gaz bombası seslerine sanki kulakları sağır olmuş gibi tepkisiz yoluna devam eden bakanları görüyoruz. Canlı yayınla bağlanılıyor ve ateş yakmış ODTÜ'lüler ile zırhlı polislerin arada belki 500 metre mesafe tutarak halen çatışmasının sürdüğünü öğreniyoruz.
Hemen ardından ikinci haberimiz de Portekiz başbakanının gelişi ile ilgili. Yağmurun hazırlıklar esnasında sürekli yağmasından ötürü kırmızı halı ıslanıyor ve görevliler naylonla kaplayarak ıslanmasını önlüyorlar, ıslanan karşılama askerlerinin giysileri de sürekli silinerek temizleniyor. En sonunda başbakanlar görülüyor ve kırmızı halı üzerinde korumalar şemsiyelerini tutuyorlar. Korumaların zor anları da gözlerden kaçmıyor tabii.
Şimdi ise yine yorum katmadan şunları eklemek istiyorum. Portekiz başbakanı zerre yağmura maruz kalmadan belki de bir daha gelememenin hüznüyle ülkemizden gitti. ODTÜ'lü öğrenciler birçok gaz bombasına maruz kalarak içlerinde öfkeleriyle geleceğin mühendisi, öğretmeni olmak için ülkemizde bulunuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder