;

Cuma, Kasım 30, 2012

Bir ses duysam..

  Ses tonu, bilmiyorum herkes için öyle mi ama benim için çok önemli. Hayatımda ilk 'Seni seviyorum' sözünü telefondan duyup, ses tonundan kim olduğunu anladığım için belki de. İlla güzel, karakteristik ses tonundan da bahsetmiyorum. İnsana ait olandan bahsediyorum. Kimisinin isim hafızası, kimisinin yüz hafızası, hatta koku hafızası olan bile var. Benim ses tonu hafızam var galiba. Yıllar önceki arkadaşım karşıma dikilse çok değişse ama 'merhaba beni tanıdın mı' dese işte o dediği an 'aaa falancaa ne kadar da uzun zaman oldu' diyebilirim. Reklamlarda seslendirme yapan ünlüleri de ayırt edebilirim mesela. Tabii Haluk Bilginer'i falan hepimiz biliriz ama 'kimdi ya bu nerde duymuştum ben?' diye zihnimin 'sesler' bölümde hatır hatır arar bulurum 'bağrımızın gülleri dizisindeki Necla'nın sesii' derim. Buraya nerden geldin şimdi dersen de haberlerde arkadan seslendiren adamı ya da magazin programlarındaki 'bunlar kaçmaaz' diyen adamı tanıdığımı varsaydım bir an, öyle aklıma geldi. Arkadaşımmış meğer ya da amcam, dayım vs. Direkt kendimi bir acılı olayda ya da bir asparagasta hissedebilirdim. 'Su ister misin?' diyor aynı zamanda haberleri seslendiren arkadaşım; arka fondan acıklı melodi girer gibi olur, depremzede haberindeyim de suyun kıymetini anlamam gerekiyormuş gibi hissederim bence. Sesi çok karizmatik olan insanı dinleyemediğim gibi, ciyak ciyak konuşanın sesini duyunca dişlerimi sıkma isteğimin tavan yaptığı anlar olur. Yine belirteyim takıntılı biri değilim ama ses tonu kulak burun göz gibi bir organ bazen. Hatta daha ayırt edici diğerlerinden. Her şeyi unutabiliyor insan ama ses bambaşka, bak cidden. 
 Birde o değilde ses kayıtlarında, videolarda o cağğnım sesler ne oluyor öyle ya? O da ayrı bir fiyasko. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder