Bu başlığı bizim sınıftakilerden herhangi biri görse hemen tüm yazıyı indirebilir.
Sunum yapılırken en dikkat edilmesi gereken nokta cümleyi duraklamadan ve gereksiz bağlaçlar kullanmadan noktalayabilmektir. Kimse öyle bir duruma düşsün istemem, inan ki. İsterse sunum soba borusu hakkında olsun o 'ııı'yı, 'eaaa'yı ya da 'yani'yi, 'hani'yi kullanma be canımın içi. Ben hocanın konuşma içinde bir kelimeyi bin kere geçirmesine takılıp dersi kaçırmışlığımı bilirim. Saydım! İnsan bir kelimeyi bir paragraflık anlatım içinde 43 kere kullanabilir mi? Umuyorum ki ben takılmadan önce de sarfetmemiş olsun. Bugün derste 'eaa' kurbanıydık. Evet üzülerek belirtiyorum. 'eaa'dan yapılan sunuma odaklanamadım. Hocanın 'sorunuz var mı?' sorusuna şu cevap geçti içimde:
-Pardoon, konuşma adına özel bir ders almayı düşünüyor musun?
-Yoo, yani biz eaa kılabır eeaa ...
-Müsadenle seni vuruyorum. BAM!
.
.
.
Onlar bizden çok farklılar.
Koruma kuramları gibi derslerde bazı kızlar vardır. Adları genel olarak Melis olabilir. Hayır bizim sınıfta Melis yok ama Melisler var. Melisler sunum yapınca hocanın söylemediği ama hocanın mutlaka beğeneceği noktalara değinirler. Biz bilmeyiz, hangi hocaya nasıl sunum hazırlanır. Hepsine ortalama birşey hazırlarız, ortalama olarak beğenilir. Ama Melisler bilir, öyle bir sunum yapar ki 'işte olması gereken bu' der hoca. Video bulurlar konuyla ilgili ve lanet olsun çok dikkat çekicidir bu videolar, ilgiyle izlersin. Melisler sunumu bitirince hava kararır. Dışarıda bütün kargalar ötmeye başlar. Melisler'den sonra kimse sunum yapmak istemez. Bir Melisler'in yüzü aydınlıktır, gururla kimseyle göz teması kurmadan yerlerine otururlar. Melisler'in doğarken kulağına fısıldanan birşeyler olmalı, biz Melis değiliz o yüzden bilemeyiz ama Melisler bunu bilir.
.
.
.
Sınıftaki profesyonel fotoğraf makinesi olan çocuk ve omzunda dövme olan kız
İkisi mutlaka yan yana oturur. Bizim montla oturduğumuz günlerde dövmeli kızın omzu hep açıktır, düşük yakadır. Biz dersi dinlerken fotoğraf makineli çocuk dersteki sunumların fotoğrafını çeker gerekirse video kaydeder. 'Fazla entel çocukları öldüresim geliyor.' dedi bir arkadaşım. O sırada öldürmek istediği kocaman objektifini sunuma doğru uzatmış fotoğraf makineli çocuktu. Çocuk canla başla koruma kuramları dersini kayda alıyordu. Sunumun sessizliğinde 'cıkırt' diye deklanşör sesi duyuluyordu. Hoca, Melisler gibi sunum yapmamızı istedi. Haftaya görüşmek üzere Melisler'in sunumuna, omuzdaki dövmeye ve fotoğraf makinesine veda ettik. Sonra ders bitti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder