;

Pazar, Nisan 26, 2020

Sunny Sundays

Güneşli bir pazar gününe uyanış
Hiçbir yere yetişmesi gerekmeyen uzuun bir kahvaltı
Mis gibi kokan kahve
Ardından tatlı bir romantik film
Yaşasın haftasonları 
Yaşasın kendine serbest şiir yazdıran pazar günleri


Salı, Nisan 21, 2020

Size kendi çapımda bir başarı hikayesinden bahsetmek istiyorum. Kendi çapımda dememin sebebi kendi çapımı değiştirme hikayem olduğundan sevgili okuyan. Takvimime not almış olduğumdan biliyorum, hayatımda görüp görebileceğim en fazla kilom tartıda karşıma çıktığında 20 Ocak 2020 tarihinde bu gidişatı değiştirmeye ant içtim. Resmen ant, çünkü aşağıda anlatacaklarım ciddi ciddi de-li-lik!

Öncelikle boyumla oranla dobiş olmamı sağlayan kilo 66,4 idi. Hayatımda bu kiloyu hiiç görmediğim için dehşet vericiydi. Nihal hamileyken aynı kilodaydık filan mesela. Bir de yoga yapıyorum düzenli, tayt giydiğim manzara of yani felaket. Neyse en kötüsü insanın giydiğini kendine yakıştıramaması oluyor. Unutmamak için aşağıya o halimden bir fotoğraf bırakıyorum.


Melek kanatlı ve daha karanlık bir fotoğraf koydum. Çünkü kıyamadım kendime. Neyse ama şorttan kollardan anlaşılıyor diye düşünüyorum. (hala daha bir şeyler yiyorum) Bu arada bu kilo sırf yeme kaynaklıydı. Ne stres, ne ilaç kullanımı vesaire hiç bir mazeretim yoktu. Bu nedenle cezalardan ceza beğenmelik bir detoksla işe başladım. Aşağıya iliştiriyorum.

21 GÜNLÜK PROGRAM
Sabah: Elma, kivi, ananas, keten tohumunu karıştırıp içiyorsun. 
Sıvı bir karışım zaten miktarlar da sana kalmış. Tarçın da ekliyodum bazen. Elbette ki bıkıyorsun bir süre sonra ama devam!
5 saat bir şey yemek yok. Şekersiz çay, kahve olabilir.
Öğlen: Beyaz et( tavuk, balık), salata ve bir kase çorba içiyorsun.
Ben tonbalıklı salata yedim hep, salata serbest bu arada istediğin kadar yiyebilirsin. Çorbayı kendiniz yapın diyorlar da başlarım yani, ben yemekhanede ne çıktıysa onu içtim. 
5 saat bir şey yemek yok. Şekersiz çay, kahve olabilir.
Akşam: Çorba.
Kase kase çorba içebilirsin. Ve gün biter. Bu şekilde 21 gün yapılır mı yapılır! Yaptım, biliyorum. 

Haftasonları öğle yemeği diye bir şey olmadığı için akşam ve öğleni birleştiriyordum mesela. Ama 21 gün boyunca asla ve aslaa bozmadım. Karnım guruldayarak uyudum, enerjim sıfıra geldi ama bozmadım. Sonuçta da toplam 4 kilo verdim. Birden 62 olunca hevesim arttı ve kendime güvenim geldi. Dedim neden daha da olmasın 😈 

Ama bu detoksu senede sadece 1 kere yapabiliyorsun, çünkü öldürüyor yani bu kadarını da vücuduna yapmamalısın. Bu nedenle günümüzde de çok popüler olan sağlıklı beslenmeye kafayı taktım. Evden şekeri, sıvı / tereyağı, beyaz unu ve tüüm abur cuburları kaldırdım gerekirse attım, yememek için şirkete filan götürdüm. Şeker için artık pekmez, bal ; yağ için zeytinyağı; beyaz un için karabuğday unları ve yulaf ezmesi vardı hayatımda. Evde pişen yemeklerle dışarıda hiiç dikkat etmeden Nazif bile bu süreçte kilo verdi. İnanılmazdı! Bu süreçte internetteki içeriklere inanamazsın sevgili okuyan. Şöyle yazıyordum mesela 'şekersiz kek tarifi' milyonlarcası çıkıyordu. Meyve ile yeniden buluştuk, kuruyemişler yoldaşım oldu. Hayır , hayır ağlamıyorum ama sadece bu tarz beslenmeyle 4 kilo daha verdim. Yaklaşık 1 aydır sabit bir şekilde 58 kiloyum 💪💪 Hemen bunun da fotoğrafını aşağıya bırakıyorum. 

Bu tabii daha aydınlık bir fotoğraf sevgili okuyan. Çünkü en güzel duygu giydiğini üstünde beğenmek💚 Bir de sağlıklı beslenme arasında 'canın da hiç bir şey çekmiyor mu'lara cevap olarak kokteyl de hatta bira da içtim, mantı da yedim, cips de yedim demek istiyorum. Ama eski zamanlarımdaki gibi bir paketi tek başıma değil, ya da 3-4 bardak içki değil. Her şeyi dozunda, özlediğiniz kadar. Sağlıklı beslenme her şeyin katkı maddeli olduğu şu dönemlerde vücuduma da çok iyi geldi hissediyorum. 'Eskiden insanlar 80-90 yaşına kadar yaşıyorlar tabii o zaman katkı maddesi yok doğal' klişesi var ya heh o zaman siz de doğalını yiyin kardeşim. İçindekiler bölümünü okuyun anlamadığınız maddeli şeyleri almayın. Gerçekten hepsi bu kadar. 

Son olarak da yaptığım sağlıklı yiyecekleri paylaşıcam ki hani püremsi şeyler değil bildiğin yemeklere benzer hatta daha güzel görünen şeyler yiyebileceğini bil sevgili okuyan. Tariflerini aramak istersen de formülü veriyorum: Sevdiğin bir yemeğin ya da tatlının başına sağlıklı yazıyorsun, içinde sıvıyağ tereyağı varsa zeytinyağı veya şeker varsa pekmez/bal koyuyorsun. Bu kadar, adamlar her şeyin sağlıklısını yapmış. Öpüyorum en tok halimde😘

     
Meyvenin güzel gösteremediği tatlı yok gibi zaten. En sondaki de tahinli kurabiye, kahve yanı atıştırmalık 😏

 
Bir sürü farklı kek yapabilirsin. En sondaki  de sufle! Kim der ki sufle yiyerek kilo almayacaksın 😍

   
Kahvaltı en en güzel öğün! Bir dilim ekmek üzerine fıstık ezmesi sürüp muz ve bal ile taçlandırabilirsin ya da yulaf ezmesiyle krep yapabilirsin. Baştaki ıspanaklı kek zaten başlı başına bir öğün😎

   
 Sağlıklı besleniyoruz diye köfteden hamburgerden vazgeçiyor muyuz? Hayır! Baştaki de karnabahar köftesi, ortasında da sürpriz birazcık kaşar peyniri. Patates bile yiyebilirsin, önemli olan kızartmamak, azıcık zeytinyağ ile fırına verince kızartmayı bir daha düşünmeyeceksin. 😇

Yukarıdaki yiyecekler tek tek üstte fotoğrafı olan denek tarafından denenmiş olup bir tabak daha istenmiştir. Sevgiler 😍


I'm Back

En son yazımdan bu yana 3 sene geçtiğine inanamıyorum sevgili okuyan. Üniversitenin bir kısmı ve çalışma hayatımın başında gerçekten kendimi bulmuşum bu blog sayesinde. Onca anı birikmiş, biraz geriye dönüp okudum da hatırlamadığım detaylar yazıları silinebilecek bir defterde değil dijital ortamda kalmış senelerce. Ve ben nasıl birden bırakmışım yazmayı.

Tekrar buraya gelme hikayem aslında çok da uzun bir zamana dayanmıyor. Bu sabah gördüğüm rüya.. Birden uyandım ve telefondan bloguma girdim. Kanlı, canlı anılarımı okudum. Ne güzel yazmışım kendimce, görseller eklemişim bol bol. Yan tarafta öneriler yapmışım film,kitap vesaire. Sanırım bloğumu bırakmamın nedeni önce düzenli bir ilişkimin olmasına sonra sosyal medyanın patlamasına dayanıyor.😑 Evet Nazif'le ilişkimiz son sürat güzelli ve mutlulu gidince yaklaşık 2 sene önce evlendik sevgili okuyan. Ne çok anı var aslında unutmak istemeyeceğim o zamanlara ait. Burada da sosyal medya devreye giriyor işte. Her şeyi oradan paylaştık.😕 Bir günlük bakılabilen anılarda kaldı hepsi. Ama sosyal medya işin kolayı özellikle instagramdan bahsediyorum. Parmağının bir hareketiyle hayatta tanıdığın hatta tanıyacağın herkesin o an ne yaptığını görebildiğin bir platform. Blog gibi yazılar gerektirmiyor. Duygulara zaten hiiç yer yok. Duygular demişken 3 senede gerçekten çok şey oldu sevgili okuyan. Ancak bu yazıyı 'yaz tatilinde ne yaptınız' yazısı gibi arayı kapatma yazısı yapacak değilim. Buradan devam edelim bence, daha güzel.

Şu sıralar karantina durumundayız. Global bir sorun olan korona (Covid-19) virüsüyle başetmeye çalışıyoruz. Pek bizlik bir durum yok aslında ne yalan söyleyeyim. Ülkedeki salgın en çok işe gitmeye devam etmek zorunda olanları ve sağlık çalışanlarını vuruyor. Bugün itibariyle 36 gündür kendi evimde karantinadayım, işe gitmedim. Nazif'in sayısını bilmiyorum açıkçası onlar önce 2 gün gidip-2 gün evde olarak devam etti, evden bir sorun çözemezse de gidiyor. Ama sonuç olarak bir aydan fazladır evde olma halindeyiz. En çok sevindiğimiz sağlığımız iyi, bu dönemde insanların tek sevindiği bu gerçekten. Normalde öylesine sorduğumuz 'naber' şu sıralar gerçek bir soru ve cevabı gerçekten  karşı taraftan bekleniyor.

Karantinada insanlar azıcık delirdi ama sevgili okuyan. Herkes bir kere evde ekmek yaptı. Biz de dahil.😀 Sürekli eğitici bir aktivite önerenler, zilyon paylaşım yapıyorlar. Biz aslında daha günlük yaşıyoruz. Normalde de film dizi izlemeye bayılırdık, yine izliyoruz. Normalde de birlikte yemek yapardık, yine yapıyoruz. Bir de taşındık sevgili okuyan. Ev yerleştirmesi vesaire derken delirmeye fırsat kalmadı.

Sözün kısası karantinada insanların işi gücü başkaları, evde yaptıkları oldu. Zaten sosyal medya sayesinde kim neyi yaptı'lar artmıştı. Tam içi kan ağlayan palyaço misali herkes aşırı mutlu, zengin, sosyal, akıllı olduğu için sıkılmaya başladım. Ayrıca sosyal medyada çok paylaşım yapınca oluşan çeşitli algılar nedeniyle artık blog kullanmaya tekrar başlayacağım. Şimdiden yan taraflara ekleme yaptım bile. Kıps. Ayrıca gerçekten yazmayı özlemişim. 😊