;

Pazartesi, Mart 16, 2015

make your choice

   Hayat sürekli bizi seçim yapmaya zorlar sevgili okuyan. Test çözer gibi olursun her zaman. Bir şıkkı işaretleyince ya doğru olur ya da yanlış. Asla ortası yoktur. 'Ya aslında a şıkkı da kendi içinde doğru ben onu da işaretleyeyim' yapamazsın. Cevap b ise ve sen onu seçmediysen geri kalan hepsi yanlış olur. 

  Halbuki bazı zamanlara göre farklı seçeneklerdeki doğrular değişebildiği için hayat bize onları sırayla verse ne güzel olmaz mıydı? Yani demek istediğim yazın hava biraz daha soğuk olsun istersin, şöyle bir esse de rahatlasak dersin ve istediğin budur. Kışın da tam tersi bi ısınsa şu hava donduk be diye isyan edersin. İstediğini o an vermez ne yazık ki. Hayat şu şekilde sorar gibidir:
-Söyle! Hava soğuk mu olsun sıcak mı? 
+Şimdi biraz üşüyo gibiyim şimdi sıcak olsun ama sıcak basarsa da bi essin
-Hayır! Söyle! Soğuk mu sıcak mı?
+Lanet olsun soğuuk! Yoo yoo sıcakk! 

   Hep böyle ikileme girersin. O an bir seçenek cazipken bir kaç değişkenden sonra başka seçenekler cazip gelebilir. Bunları seçmemizi dayatmak da nedir? Aynı yıllardır yalnız takıldıktan sonra bütün iyi seçeneklerin bir anda hayatına girmesi ve senin seçim yapman gerektiği gibi. Ulan Ahmet illa Mehmet'le aynı gün (kesinlikle aynı gün olur bir hafta bile arası yoktur) mü gelmek zorundaydın, 3 ay önce gelsen Mehmet yoktu seni rahat rahat seçerdim. Bir elbise seçerken bile 1 hafta boyunca gidip gelip bakan, milyonlarca kişinin fikrini aldıktan sonra karar veren benim gibi tipler için bu çıldırtıcı bir durumdur. Ya da çok istediğin bir ayakkabıyı çok ucuza bulursun illa ki tam o esnada daha güzel olup olmadığını asla kesinleştiremeyeceğin bir başka ayakkabı da ucuz ucuz sana bakar. O an ilk ayakkabıyı ne kadar istediğinin önemi yoktur. Artık yarış vardır ve doğru olanı seçmen gerekir. Filmlerdeki mavi kablo-kırmızı kablo gibi. Ne hikmetse ikisini de deneyecek vaktin asla yoktur.

   Bu gibi durumlarda + / - tablosu yaparsın kafanda. Bütün opsiyonlar filan düşünülür, hatta hiç gerçekleşmeyecek olaylar bile olsa ne olurdu diye hesaplar yapılır. Üstüne üstlük amaan şöyle bir nereye giderse, rüzgar bizi nereye götürürse veya olacağı varsa olur zaten gibi söylemler çok gereksiz ve yanlış olur. Eldeki bulgurdan da olma durumları gelişir ki bu sevimli bir olay değildir. 

  Maalesef ki şöyle yap kesinlikle doğruyu seçersin diyemiyorum. Yalan yani 'kilbini dinli cınım kilbin hep doğrı cınım' lafları. Sakın kanma. Bazen kalp çok arsız, umarsız ve hayalperest olabilir. Sadece umarım kırmızı kabloyu kesebilirsin diye iyi dileklerimi gönderebileceğim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder