Gerçek hayat çok garip bi yer. Gerçekten, sanal dünya öyle değil mesela arkadaşlıktan çıkar hop bide engelle tamamdır artık yok 'puff'. Ama gerçek hayat öyle mi, ne yazık ki değil. İstediğin kadar nefret et, bir daha görmek isteme yine gelip karşına oturabiliyor. Arıyor mesela. Niye aranır ki sevmediğini hatta nefret ettiğini bildiğin biri?
Açıkçası benden size bi itiraf sevmediğiniz, hoşlanmadığınız biri sizi ısrarla arayınca bazen hoşuma gidiyor. Belki sizin de öyledir. Ama rahatsızlık boyutu aslında işin. Hani tamam seni unutmuyor, konuşmak istiyor veyahut işi düşüyor tam 'yess biliyordumm' durumu ama gerçekten rahatsız edici. Konuşmak, sevmediğini belki yüzüne vurmadan belki vurarak kelimeler arasına saklamak. Can sıkıcı.
Sims oyunu vardı ya hani ben deliler gibi oynardım. Milleti birbirine aşık eder sonra birbirine yakalatır 'aşk'ı memnu' yaşatırdım. O zaman o program bile ekrana döner noluur bitsin der gibi yalvarırdı. Sonra üzülür oyunu baştan başlatır, kötü kadını hiç araya sokmaz 'wohoo' yaptırırdım. Keşke gerçek hayat da böyle olsa. Noluur artık yeter desek göğe bakıp, hemen bizi alsaaa yeniden başlatsa. Bi dakika THIS IS REINCARNATION!! Olay buymuş gençler ya biz başta yanlış inanmışız :/
Neyse konu çok dağıldı. Sosyal hesaplarından, telefonundan silerek birini hayatından tamamen silemiyor olmak çok kötü. O yüzden arkadaşlar gelin el ele verelim. Bizi silen arkadaşlarımıza bu acıyı yaşatmayalım, yavaşça kaybolup gidelim. Hı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder