;

Cuma, Ağustos 29, 2014

Hatırlat da Haziran'ın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım

'sen beni öpersen belki de ben fransız olurum
şehre inerim bir sinema yağmura çalar
otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür
dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.

-senegalliler dahil değil

sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
o vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin

-yoksa seni rahatsız mı ettim?

sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
elbette gayet rasyoneldir attan atlamak

-freud diye bir şey yoktur.

sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.

-haydi iç de çay koyayım.'


Pazartesi, Ağustos 25, 2014

Yenilikler bişeyler

  Gençler bugün ofiste pek de bir işim yoktu sizin için oturdum uzun zamandır aynı olan ezberlediğimiz playlisti değiştirdim. Tabii eski fanatiği olduğum şarkılar hala var ama yepyeni şarkılar ve daha melankolik görüntüsüyle sizinle buluşacak :) Hazırlarken sevdiğim her tür şarkıyı koyduğum için moddan moda geçebilirsiniz ama en soldaki bulut şekline basarsanız listeyi de görüp ben modumu kendim seçerim diyebilirsiniz :) Ben durdurayım şimdi sonra dinleyeyim derseniz kahve şeklinin üstüne basıyorsunuz, okları da zaten biliyorsunuz. Umarım beğenir, keyifle dinlersiniz. Öpüyorum:* 


                        




                         Aman nerede ya bu neden bahsediyo deme bak yukarıda 

Cumartesi, Ağustos 23, 2014

Hello Seinfeld

    Gençler size çok tatlı bir önerim olacak. Tesadüfen gördüğüm bir dizinin ilk sezonunu indirmiştim geçenlerde. Bugün ise yaklaşık 2 saat önce başladım, başlamamla ilk sezonun bitmesi bir oldu. Evet ikinci sezona geçeceğim yarın belki yarından da yakın :) 

   Dizimiz Seinfeld, bakınız Mr.Seinfeld'den adını alan aslında 4 arkadaşın başından geçenleri anlatan 20 dakikalık komedi dizisi. Mesai boşluklarında alın bir adet, iş çok daha güzel gelecek derim ben. Daha sevin diye açıklayayım How i met'in bir gömlek üstü, Friends tadında :) Bir de farklı olarak dizide komedyen olan Jerry Seinfeld'in gösterileri araya sıkıştırılıyor ki tadından yenmiyor. (Cem Yılmaz hayatını çekmiş gösterilerden de bölümler serpştirmiş gibi bi nevi) Yine klasik komedi dizilerindeki gibi olayların geçtiği evimiz ve sürekli takıldıkları bir mekan mevcut. 89'da başlamış olduğundan eski gibi durabilir ama muhabbetler çok tanıdık ve 'gerçekten ya klamsdlsk' modunda izliyorsunuz. 
Uzun süre izlenmiş ve baya sevilmiş olduğundan belki biliyorsunuz, bana hak verirsiniz, bilmiyorsanız da yakında 'hazaan çok güzeeal' diye beni ararsınız bence.

Buraya Jerry Seinfeld gösterisi koyuyorum bir adet.


Bir de olmazsa olmaz evimizi koyayım. 

Not: Tercihe göre bir fincan kahve ya da bir bardak çayla birlikte tavsiye edilir efenim. İyi seyirler.

Cuma, Ağustos 22, 2014

   Farklı hayatlarda farklı şehirlerde hatta farklı ülkelerde bile birmiş gibi olabiliyor bazen. Bu sıralar insanlar etin etine değmediğinden pek haz etmese de olay o değil bence. İnsanı içinden hissetmek başka bir olgu, başka bir mutluluk. Kulağına gelen söylentiler, başkalarının görüp size aktardığı elbette ki yorum katarak, izlenim yarattığı şeylerin pek de bir değeri yok inan. Sen bu böyledir, o aslında şöyle yapıyodur dediğin zaman olay bitmiştir. Buna inanıyorum ben. Evet zaman kötü kolla diyerek herkese güvenmemeliyiz falan filan ama herkesi 'herkes' kefesine koymamak da gerekmez mi? 'Vay be ne oynamış da gözümüzü boyamış' kadar kötü insanlar vardır illa ki. Yine de öyle değildir diyerek güvenmek her şeyden önce senin içini ferah tutar dostum. Sen kendi gözünü boyayıver birazda ne olur ki?

   Evet evet su katılmamış polyannayım. Ama bu sayede bugün aynaya bakıp yüzümü daha temiz, aydınlık gördüm. Bir şarkı vardı Şebnem Ferah'ın insanların doğumu ve sonu aynı gerisi farklı diye(Tabii bu kadar kafiyeden yoksun değildi şurada paylaştım bi dinlersin). İnsanların hayatları o kadar bambaşka gelişiyor ki katrilyondan fazla farklı tepki var olaylara karşı. Birebir uyuştuğun, kafa yapının aynı olduğu(soulmate de diyebilir cool okurlar) biri bile farklı noktadan bakıp aynı sonuca ulaşabiliyor. Zaten tıpatıp aynı düşünen insan yoktur varsa da şizofrenik bi durum vardır sevgili okur geçmiş ola.

   Demem o ki senin elma gördüğünü başkası kırmızı elma görür ama yine farklı görür. Önemli olan senin şurdaki hissettiğin(sağ elimi ımm çok lezzetli anlamında büzüp göğsümün sol tarafına götürüyorum burada). İnsanlar bir şeyler desin sen yine orayı dinle. Bazen yine sana ait olan şurası(sağ elimin baş parmağını başıma götürdüm burada da) karışabilir olaylara çok istiyorsan onu da dinleyebilirsin. -Şura bura derken senin aklına gelen benim aklıma da geldi sevgili okuyan edepsizleşmeyelim ciddiyetle devam edelim, aklımıza gelen yerden okumayalım piliss- Ama ses senden gelsin. Seni mutlu edecek de üzecek de yine sensin. Ve böyle kendine herkesin seni gördüğünden daha güzel geleceksin. Hadi eyvole.

Cuma, Ağustos 15, 2014

       Çok sinirliydim hınçla bir şeyler yazacaktım tam şu sayfayı açtım patronum getirip maaşımı verdi, geçti.



Şu durumdan:



Şu duruma: 

geçtim. Para her şeydir canım ya <3